
Bidsee
62
Müzik Kutusunun Ardındaki Aşk Hikâyesi
Bazı eşyalar vardır, ilk bakışta sıradandır. Süs eşyası sanırsın, tozlanmış bir rafın köşesinde duruyordur belki. Ama kapağını açtığında bir melodi çalar, kalbinin orta yerine oturur. İşte bu yazı, Bidsee’de açık artırmaya çıkan eski bir müzik kutusunun ardındaki gerçek bir aşk hikâyesini anlatıyor.
Müzik Kutusunun İlk Günleri
1940’ların sonları… İstanbul’da küçük bir dükkânda özenle yapılmış bir müzik kutusu. El işçiliği ahşap kaplama, iç kısmında dönen porselen bir balerin… Melodisi: "La Vie en Rose". O zamanlar müzik kutuları nadir ve özel hediyelerdendi.
Kutunun ilk sahibi, genç bir adam: Mehmet. Üniversiteden yeni mezun olmuş, ailesiyle birlikte Anadolu’dan İstanbul’a gelmiş. Hayat dolu, biraz da hayallere inanan bir adam. Bir akşam Beyoğlu’nda dolaşırken bu müzik kutusunu vitrin camında görmüş ve aşık olmuş. Henüz tanışmadığı, ama kalbinin beklediği kişiye alacağını biliyormuş.
Bir Aşkın Başlangıcı
Bir yıl sonra hayatına giren Elif… Sessiz, zarif ve gözleri hep bir şey anlatıyormuş gibi duran bir kadın. Tanışmaları kitapçının önünde olmuş. Aynı kitabı aynı anda uzanıp almak istemeleriyle… Tesadüf değilmiş sanki.
Aylarca birlikte yürüdükten sonra Mehmet, o müzik kutusunu Elif’e hediye etmiş. “Sen döndükçe dünya güzelleşiyor,” demiş kutunun içindeki balerine atıfta bulunarak. Kutuyu ilk açtıklarında çalan melodiye birlikte gözyaşı dökmüşler. Her seferinde aynı şarkı, aynı kalp çarpıntısı.
Yıllar Geçerken
Zaman hızla geçmiş. Evlenmişler, çocukları olmuş. Müzik kutusu, hep yatak odalarının bir köşesinde durmuş. Ne zaman tartışsalar, ne zaman birine özlem duysalar o kutuyu açmışlar.
Elif, 80’li yılların sonlarına doğru hayata veda etmiş. Mehmet ise kutuya hiç dokunmamış bir süre. Melodi sanki Elif’in sesiydi, her notası bir cümlesiydi. Ama yıllar geçtikçe o kutu, yalnızlık yerine hatıra taşımaya başlamış.
Bidsee’de Yeni Bir Sayfa
Ve bir gün, Mehmet’in torunu dedesinin sandığında bu kutuyu bulmuş. Dedesinin izniyle Bidsee’de açık artırmaya koymuşlar. Ürün açıklamasına sadece şunu yazmışlar:
"Bu müzik kutusu, 50 yıl süren bir aşkın tanığıdır. Açıldığında çalan şarkı, hâlâ Elif’e ait."
Açık artırma yayına alınmış. Bidsee’nin nostaljik koleksiyon bölümünde birden bire ilgi toplamaya başlamış. İnsanlar sadece ürün için değil, hikâyeye ortak olmak için teklif vermiş.
Yeni Sahip, Yeni Hikâye
Kazanan teklif genç bir kadından gelmiş. Düğün hediyesi olarak nişanlısına vermek istemiş. “Gerçek aşklara inancımızı bu kutuyla mühürlemek istiyoruz,” demiş.
Şimdi o müzik kutusu yeni bir evde, yeni bir aşkın hatırasını biriktiriyor. Ama içindeki melodi hâlâ Elif için çalıyor.
Sonuç: Her Ürün Bir Duygu Taşır
Bidsee’de satılan her ürün, sadece fiziksel bir nesne değildir. Bir geçmişi, bir hissi, bir sesi vardır. Müzik kutusu gibi eşyalar, eski hayatların izlerini yeni anlara taşır.
Bu yazı, nostaljinin ve aşkın gücünü yeniden hatırlatmak için yazıldı. Çünkü bazen bir açık artırmada satın aldığın şey, sadece bir obje değil, bir ömre yayılan duygudur.